25 Ekim 2013 Cuma

Detoks


Detoks                                                  

Sağlığımızı neden kaybediyoruz, organlarımızı normal sağlıklı fonksiyonlarından uzaklaştıran sebepler nelerdir gibi sorular hepimizin merak ettiği konulardır. Endüstriyel gelişim ile birlikte, binlerce kimyasal bileşen doğaya atılmaya başlandı. Sigara, yediğimiz işlemden geçmiş hazır gıdalar, bilgisayar, televizyon ve cep telefonları, GDO lu tahıllar, suni gübreli tarım ürünleri, içtiğimiz su ve aldığımız her nefes vücudumuza yeni toksinleri taşımaktadır diyor uzmanlar…

Peki nedir bu toksin?

Toksinler ciddi sağlık riski yaratabilecek olup, haklarında çok az şey bilinmektedir. Üstelik de, iki veya daha fazla toksin bir araya geldiğinde daha güçlü bir etkiye sahip olup sağlığımızı etkilemektedir.

Dişlerimizdeki cıvalı dolgular, kök kanallarında anaerobik bakteri, antibiyotik kullanımına bağlı bağırsaklarda anormal bakteriyel flora, kurşunlu benzin kullanıldığı dönemde kemiklerimizde birikmiş olan kurşun, kanımızda dolaşarak karaciğer metabolizmasını bozan ilaçlar her geçen gün artmaktadır. Sigara, alkol, hava kirliliği, stres, hormonlu gıdalar gibi daha sayamadığımız pek çok etken vücudumuzda toksin birikimine neden olur. Bu toksinler zamanla vücudumuzun düzenini etkilemekte ve eklem ağrıları, yaşlanma, kilo, şeker gibi pek çok hastalığa davetiye çıkarmaktadır.

İşte size bazı toksin kaynakları;
Besinler ve İçecekler: İşlemden geçmiş hazır yiyecekler, kafeinli içecekler ve atıştırmalık şekerli gıdalar

Hava Kirliliği: Egzoz dumanı, sigara dumanı, yakılan kömür ve sanayi dumanlarından oluşan sis
Radyasyon: Bilgisayar, televizyon ve cep telefonları
Stres: Bedenin besin emme kapasitesini, dinlenmesini ve kendini onarmasını engeller

Toksin kaynakların hızla çoğalmasından dolayı vücudumuzu hızla toksinlerden arındırmamız (detox) gerekmektedir. Gençliğinizdeki gibi enerjik olmak ya da 10 yıl daha genç görünmek ister misiniz? O zaman, detoks yapmayı deneyin! Bir detoks programı, modern yaşam sonucu bedeninizde biriken sayısız toksinden sizi arındırıp, sağlıklı alışkanlıklar edinmeniz için gerekli zemini hazırlar.

Vücuttaki Toksin Birikiminin Göstergeleri
Kronik bir yorgunluk hali
Sık sık acıkma (bazen geceleri açlık hissi ile uyanma)
Mide ekşimesi, gaz, hazımsızlık, şişkinlik ve geğirme yakınmaları.
Vücutta ödem şikayetleri (şişlik)
Aşırı ve sık yemek yeme arzusu
Baş ağrısı ya da migren nöbetleri.
Rahatsız ve yetersiz uyku. Gereksiz, aşırı hiddet, öfke hali
Sık sık değişen ruh hali (gün içinde mutluluk, mutsuzluk, sakinlik, öfke dalgalanmaları)
Depresyon veya bunaltı ve kararsızlık hali, unutkanlık
Belirli bir sebebe bağlı olmaksızın kilo alma ve verme
Tırnak değişikliği, tırnaklarda çatlama, beyaz lekeler, çabuk kırılma
Saçlarda kırılma, kuruma ve aşırı dökülme
Tekrarlayan sırt ve boyun ağrıları, eklem ağrıları, kas güçsüzlüğü kramplar.
Egzersize karşı isteksizlik
Sık sık idrara çıkma
Aşırı ve kötü kokulu terleme
Göz altlarında koyu halkalar, gözde sulanma ve kaşıntı
Tekrarlayan deri döküntüleri, isilik, kırmızı lekeler, pullanmalar, kurdeşen atakları
Uzun süren öksürük. Boğazda yanma ve batma

Endüstrinin giderek gelişmesiyle artan toksinler, insan metabolizmasının kendini temizleme kapasitesinden çok daha hızlı bir şekilde birikime yol açmaya başladı. Yediğimiz hormonlu gıdalar, soluduğumuz oksijensiz hava, içtiğimiz yanlış sular sonucunda organizmamız kendini temizleyemez hale geldi. Bunun sonucunda vücudumuzun PH dengesi bozuldu; alkalik ortamdan asidik ortama doğru bir değişim yaşadık ve mükemmel vücudumuz da bizi korumak için oluşan bu asitleri yağ hücrelerinin içine hapsetmeye başladı.

Toksinler kan ve doku kirliliği oluşturdu. Kan kirliliği de mikroplar için gerekli olan üreme ortamını yarattı. Biz de farkında olmadan bu atıkları taşımaya başladık. Zaman içinde de kilo almış, iç organları yağlanmış, metabolizması yavaşlamış, ruh sağlığı bozulmuş, günden güne yaşlanan bedenler haline geldik. Vücudumuzda oluşan hastalıklardan kurtulmanın yolu öncelikle kan zehirlenmesinden kurtulmaktır. Çünkü hastalığın sebebi kanın normal seviyesinin üzerinde toksin yüklenmesidir.

Detoks Cihazı
Vücudumuzda oluşan toksinler, asitler ve serbest radikallerin bir bölümü deri, böbrek, ciğer ve bağırsaklar yoluyla doğal olarak vücuttan atılır, fakat tamamı atılamaz. Ayak detoksunda kulanılan elektroliz yöntemi sayesinde ise, bedenimizde kalan atık maddeleri sağlıklı bir biçimde vücudumuzdan atmak mümkündür.

Dolaşım sistemimizdeki kan, 22 dakikada tüm dolaşımını tamamlar. Bedenimizde biriken zararlı maddeler pozitif iyon yüküne sahiptir. Negatif–pozitif iyonların birbirlerini çekmesi esasıyla çalışan ayak detoks sistemi, aşırı negatif iyonlaşma ile vücudumuzda bulunan pozitif iyon yüküne sahip toksinleri, asitleri ve serbest radikalleri mekanik olarak kendine çeker. Negatif iyonlaşma kritik değerleri aştığı zaman nano büyüklükten küçük zararlı maddeler ayak tabanında bulunan 4000’i aşkın ter bezi sayesinde dışarıya atılırlar.

ALLIN İYON DETOKS CİHAZININ ÇALIŞMA PRENSİBİ

Su ile doldurulmuş özel bir kabın içerisine eller veya ayaklar konularak ALLIN IYON DETOKS cihazı çalıştırılır. Belirli bir süre sonra el ve ayaklarımızda bulunan reflex noktalarından, hücre duvarları arasında birikmiş olan toksin (zehirli) maddeler çıkmaya başlar. Bu arınma metodu hücre duvarları arasında oluşan toksin (zehirli) maddelerin vücudun dışına atılmasını sağlar.

ALLIN İYON DETOKS CİHAZINI KULLANMAK ÇOK KOLAY

Ilık su ile doldurulmuş temiz bir kabın içerisine eller veya ayaklar konularak , kesinlikle kişiye özel kullanılması gereken Array’la (elektrod) beraber cihaz çalıştırılır. Belirli bir süre sonra el ve ayaklarımızda bulunan 4000 den fazla kanal vasıtasıyla (her biri vücudumuzdaki bir organla bağlantılı olan noktalar) hücre duvarları arasında birikmiş olan toksin (zehirli) maddeler çıkmaya başlar. Sadece 30 dakikada vücudunuzu temizlemiş olursunuz.

Bu arınma metodu hücre duvarları arasında oluşan toksin (zehirli) maddelerin vücudun dışına atılması ile son bulur. İlk 14 seans sonrasında yılda 3 – 4 defa 1’er seans uygulanması son derece faydalıdır.

Detoks el veya ayaklara uygulanan, fiziksel ve ruhsal enerjiyi yükseltmek için uygulanan bir yöntemdir. Vücudu cilt katmanlarında bulunan toksinlerden arındırır.

ALLIN İYON DETOKS cihazının evde kolaylıkla uygulanabilen detoks seansları sayesinde;

1. Herhangi bir yan etkiye maruz kalmadan; etkin ve güvenli bir tedavi olanağına sahip olabilirsiniz.

2. Ayrıca metabolizmanız güçlenir, bağışıklık sisteminiz gelişir, vücudunuzun direnci artar, enfeksiyon riski azalır. Kanın yenilenmesini sağlanır.

3. Hafızanın güçlenmesine, idrar kontrolünün kolaylaşmasına, vücut pH’nın dengelenmesine sebep olur. Baş ağrısı, romatizma vb. ağrılar hafiflemesine neden olur.

4. Kan şekerini düşürebilir, kolesterolü ve tansiyonu dengeleyebilir. Eklem iltihabı, gut, romatizma gibi hastalıkların tespitini sağlar.

5. Vücut daha az su tutar, kilo kontrolü kolaylaşır. Saç dökülmelerini azaltabilir, sivilce ve cilt problemlerin giderilmesine yardımcı olur.

6. Negatif iyonlar sayesinde endokrin sistemi dengeleyebilir, tüm sistemlerin ve organların normal çalışmasını sağlayıp, sağlığımıza bir kalkan oluşturur.

Somut sonucunu detoks sonucunda ortaya çıkan atıkların renginden hangi organımızda yoğun toksin birikiminin olduğunu da detoksifikasyon renk tablosu’ndan görebilirsiniz.

ALLIN İYON DETOKS AYAK DETOKSU İLE POZİTİF İYONLARIN UZAKLAŞTIRILMASI

Vücudumuzda oluşan toksinler, asitler ve serbest radikallerin bir bölümü deri, böbrek, ciğer ve bağırsaklar yoluyla doğal olarak vücuttan atılır, fakat tamamı atılamaz. Ayak detoksun da kulanılan elektroliz yöntemi sayesinde ise, bedenimizde kalan atık maddeleri sağlıklı bir biçimde vücudumuzdan atmak mümkündür.

Dolaşım sistemimizdeki kan, 22 dakikada tüm dolaşımını tamamlar. Bedenimizde biriken zararlı maddeler pozitif iyon yüküne sahiptir. Negatif–pozitif iyonların birbirlerini çekmesi esasıyla çalışan ayak detoks sistemi, aşırı negatif iyonlaşma ile vücudumuzda bulunan pozitif iyon yüküne sahip toksinleri, asitleri ve serbest radikalleri mekanik olarak kendine çeker. Negatif iyonlaşma kritik değerleri aştığı zaman nano büyüklükten küçük zararlı maddeler ayak tabanında bulunan 4000’i aşkın ter bezi sayesinde dışarıya atılırlar.


GENEL BİLGİLER :

– Su kalitesi değişik ülke ve bölge şartlarına göre değişir. Elektrik akımını etkinleştirmek için bir parça tuz ekleyin. Suyun iletkenliği iyonları etkiler ve detoksifikasyon un kalitesini belirler. Panel 0,8 amperden aşağıda gösteriyorsa, bu suya biriz tuz ekleyerek su iletkenliğini artırabilirsiniz. Ama makinenin ve arrayın uzun ömürlü olması için, fazla tuz eklemekten kaçının. En normal akım görüntüsü 12 ve 18 arasıdır, 1.2 ve 1.8 amper arasıda olması gereken aralıktır.. Akım 12 volt dan aşağıdaysa, kolayca ölçümü etkiler ve ısınmaya yol açar.

– Sudaki renk değişiklikleri çarpıcı olabilse de, yalnızca suyun rengine dayanarak verilen herhangi bir hüküm çok önemli değildir. Bazı sular renk değiştirmezler ve bu daima enerjinin üretilip üretilemediğinin bir göstergesi değildir. Bir uygulamadan sonra suyun içinde bulunabilecek en iyi gösterge, kabın üzerinde su seviyesinde bulunan yağlı bir maddedir. Genellikle cildin dış katmanlarından serbest bırakılan maddeleri içerir. Uygulamadan sonraki diğer bir gösterge ise uygulama gören kişinin idrarındaki renk değişikliğinde bulunabilir.

– Cihazdaki;

Beyaz köpükler lenf sisteminden gelen mukusu gösterir.
Beyaz peynir gibi parçacıklar muhtemel mantarı gösterir.
Siyah benekler, ağır metalleri gösterir.
Kırmızı benekler, kan pıhtı maddesini gösterir.

– Beden daha iyi dengelendiği ve yüklendiği zaman, normal detoksifıkasyon kanalları (böbrekler, kolon ve karaciğer gibi) yoluyla daha iyi detoks yapabilecek hale gelir. Ünitedeki su, tuz ve metal birbirleriyle etkileşerek iyonları meydana getirir. Bu iyonlar, musluk suyunda ve fıltrelenmiş suda bulunan toksinler de dahil olarak, temas ettikleri her şeyi nötralize ederler. Coğrafi konuma bağlı olarak, suda gördüklerinizin yaklaşık %20′si – %40′ı sudaki atık maddelerden ve geri kalan %60 -%80 de uygulayıcının vücudundan gelir. Detoksifıkasyon derecesi sudaki renk değişikliğiyle değil semptomlarda ki düzelmeyle yansıtılır.

Bazı sular renk değiştirmez [bu coğrafi bölge ile ilgilidir] ve bu her zaman enerjinin üretilip üretilmediğinin bir göstergesi değildir. Bazı coğrafi bölgelerde içinde vücut parçaları olmadan bile su renk değiştirebilir. Vücut parçaları olmaksızın su renginde meydana gelen değişiklik, o bölgelerde yaygın olan endüstriyel ve kimyasal kirletici maddelerin bileşimiyle ilgilidir.

– Genel olarak;
-Yeşil gıdalar, bağışıklık sistemi, özellikle karaciğer ve safra kesesi için besleyicidir.
-Kırmızı gıdalar, hipofiz bezi yanı sıra kalp ve küçük bağırsaklar gibi endokrin sistemimiz için besleyicidir.
-Turuncu gıdalar, eklemler için besleyicidir.
-Sarı gıdalar, dalak, mide ve pankreas gibi sindirim sistemini destekleyicidir.
-Sarı-yeşil gıdalar, böbrek, idrar, idrar yolu, kadın/prostat olan kişiler,
-Kahverengi gıdalar, karaciğer için besleyicidir.
-Beyaz gıdalar, solunum sistemi, yani akciğer, ayrıca büyük bağırsak, Lenfatik sistem ve derimiz için besleyicidir.
-Siyah gıdalar, dolaşım sistemi, böbrekler, karaciğer, safra kesesi ve idrar yolları için besleyicidir.


İDEA DANIŞMALIK TEL: 02862170001-05058101247

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder