26 Haziran 2015 Cuma

Kendinle barışmanın yolu


Kendinizle ne kadar barışıksınız? Kendinizi her halinizle sevebiliyor musunuz? Kendinize karşı ne kadar dürüstsünüz? İşte size kendini yüzde 100 sevmenin on yolu…


Kendini Sevmenin 10 Yolu


Çok rica edeceğim başlığa bakıp da "Hah bu da erdi", "Adını Yerden Yükselme Koydum", "Ayşe'nin Yoluna hoş geldiniz" tadında makara sarmalara başlamayalım.
Kimse kusura bakmasın ama bu saatten sonra meselem yüzde yüz kendimle. E çünkü gün geliyor anlıyorsun ki ona buna sarmakla, kızmakla, durumlara lanet okumakla bu gemi gitmiyor.
Çuvallar dolusu öfkelendik, isyan ettik, aldatıldık, yüzlercesine burun kıvırdık, eleştirdik de ne oldu? Hangi öfkenin, hangi yan çizmenin, hangi mecburiyetin, hangi el alemciliğin sonu mutluluk oldu? 'Huzur' dediğimiz fotoğraf altına koyduğumuz hashtag'den ibaret, değil mi pek sevgili kendine dürüst okur.

İstediğim bu mudur? 


Varsa bir mesele ahanda içimizde. Bkz: Yıllarca 'Mutluluk içimizde' felsefesiyle dalga geçip şimdi konuya uyanmak.
Neyse, geçenlerde bir makalede okudum; 35-40 yaş arası kişiler hayatlarını sorgulamaya başlarlarmış. Özellikle, şehir hayatında oradan oraya koşturarak robota bağlayanlar.
Yani "Ben bu mesleği neden yapıyorum", "Amacım nedir?", "Bu kadar sıkıntıyı niye çekiyorum", "İstediğim gerçekten bu mu?", "Beni mutlu edecek ilişki gerçekte nasıl olmalı, bu yaşadığım ne?" gibi gibi gibi.

Ve bu kişilerin çoğu kurumsal işlerini bırakıp özlemini çektikleri hayatı kurmak için adım atıyormuş. Ve fakat yüzde sekseni bir yıl sonra mücadeleden pes edip eski kurulmuş hayatlarına geri dönüyormuş. Sadece yüzde 15-20'lik bir oranda 'yeniden başlama hareketi' başarıya ulaşıyormuş.

Neyse, esas konuya döneyim; ermedim ama kendimle boğuşuyorum uzun zamandır. Kendimi tanımaya başlıyorum ve yaptığım kazı çalışmalarıyla beni mutsuz eden, önümü tıkayan toprakları kaldırmayı deniyorum.

Çeşitli insanlarla sohbetler, kitaplar, belgeseller, sağlıklı beslenmeler, detokslar derken bu ara okuduğum bir kitapta 'Kendini Sevmenin 10 Yolu'nu görünce sizinle de paylaşmak istedim. "Amaan Ayşe kendini sevmekte ne var?" demeyin. Bütün derdimiz o zaten, kendimizi yüzde yüz, olduğumuz gibi, öylece sevemememiz. Buyrun maddelere.


Biraz da kendini öv 


1. Kendinizi eleştirmekten vazgeçin: Biraz dikkat ederseniz kendinize nasıl hoyrat davrandığınızı ve zalimce eleştirdiğinizi göreceksiniz.
2. Korkutucu kötü senaryolar yazmaktan vazgeçin: bkz: hep en kötüsünü düşünmek.
3. Kendinize karşı nazik ve sabırlı olun: 2 dakika sırada bile bekleyemiyoruz farkında mısınız?
Başaramayacağız diye yeni bir şey öğrenmeye cesaretimiz yok. Biraz sabır.
4. Zihninize karşı nazik olun: Gevşeyin, meditasyon yapın, zihinde canlandırmalarla olumlamalar yapın.
5. Kendinizi övün: Övgü ruhu yüceltir. "Aferin bana" demek zor değil.
6. Kendinizi sevmek, kendinizi desteklemek demektir: Her haltı tek başınıza çözemezsiniz, yardım istemekten, destek almaktan çekinmeyin.
7. Olumsuz özelliklerinizi sevin: Biraz mizahın çok yardımı dokunabilir. Neyseniz osunuz işte.
8. Bedeninize iyi bakın: Aşırı yeme, uyuşturucu, sigara ve alkol kullanımı gibi alışkanlıklar kendinizi sevmediğinizin ve bi'şeylerden kaçtığınızın en büyük işaretleri.
9. Ayna çalışması yapın: Aynada gözlerinizin içine bakmak, kendinizi sevdiğinizi söylemek, birilerine söyleyemediklerinizi dışa vurmak gibi.
10. Kendinizi şu an sevin: Değişmeyi, düzelmeyi beklemeyin şu anki halinizle kendinizi sevin.

Okumak isterseniz, kitabın yazarı; Louise Hay, adı; Pozitif Gücün Büyüsü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder