30 Haziran 2015 Salı

EFT EĞİTİMİ ÇANAKKALE

EFT, Her türlü duygusal ve zihinsel sorunun birkaç dakikada veya aynı gün içinde ortadan kaldırılması amacıyla kullanılıyor. Bu basit yöntem ile tüm yapılan, bir yandan halletmek istediğiniz sorunu zihninizde tutarken ve bununla ilgili duyguların ortaya çıkmasına izin verirken, diğer taraftan parmak uçlarıyla bedendeki bazı enerji noktalarına dokunulmasıyla uygulanan bir tür enerji çalışmasıdır. Bu şekilde enerji meridyenleriniz açılır ve enerjiniz dengelenir, sorunda kalıcı bir biçimde ortadan kalkar.

Soruna bağlı olarak başarı oranı %85–97 arasında, alınan sonuçlar hızlı ve kalıcı oluyor. EFT, kolay öğrenilen ve uygulanan bir kendine yardım yöntemidir.

EFT her tür duygusal ve zihinsel sorunun birkaç dakika veya birkaç gün gibi çok kısa bir zaman içinde ortadan kaldırılması için kullanılır,  parmak uçlarıyla bedendeki bazı akupunktur noktalarına dokunulması yoluyla uygulanan bir enerji çalışmasıdır. Temel prensibi, ifade edilmemiş her tür olumsuz duygunun kişinin enerji bedeninde tıkanıklıklar veya aksamalar oluşturması, bu nedenle düzgünce akamayan enerjinin zihinsel, duygusal ya da bedensel rahatsızlıklara yol açmasıdır. EFT sürecinin gerekleri yerine getirilerek, enerji kanallarının uç noktalarına uygulanan hafif vuruşlar ile bu tıkanıklıklar açılır ve enerji dengelenir. Böylece, olumsuz duygular ortadan kalkar, yerine olumlu düşünce ve inançlar yerleşir. Alınan sonuçlar hızlı ve kalıcıdır.


EFT ÇÖZÜM ALANLARI;

o    Olumsuz Duygular 

o    Olumsuz İnançlar 

o    Duygusal Travma 

o    Bedensel Sorunlar 

o    Madde Bağımlılıkları 

o    İlişki Sorunları 

o    Hedef Belirleme 

o    Performans Artırma 

o    Ruhsal Gelişim 

* Eğitimde katılım sertifikası ve eğitim kitapçığı verilmektedir. 

* Eğitimi grup ya da bireysel olarak alabilirsiniz.



Ön görüşme yapmak için bizden randevu almanız yeterli olacaktır.
Tel. no: 0286 217 00 01

29 Haziran 2015 Pazartesi

Mega Hızlı Okuma Eğitimi ÇANAKKALE






Eğitimin Adı: MEGA Hızlı Okuma

Eğitim
Türü:  Grup

Şehir: Çanakkale

Hafta sonu başlama tarihi: 04/07/2015
Saat:                                    14.00-17.00
Süresi:                                 6 Hafta/ Haftada 3 Saat

Yer (Adres )   : Cevatpaşa Mah. Mehmetçik                  
                          Bul.  No:25 Kat:1
     (Esnaf ve Sanatkârlar Odası Binası )


  Web: İdeadanismanlik.org
  Mail: info@ideadanismanlik.org

  NOT:  Eğitimin sonunda Melik DUYAR imzalı sertifika verilecektir.

En az 5 kişilik gruplar oluşturulduğunda hafta içi ve hafta sonu eğitimler yenilenecektir.




Anlayarak Hızlı Okuma

Hızlı okuma kursu ile okuduklarını daha konsantre, etkin ve hızlı bir şekilde özümseyen, değerlendiren ve daha iyi akılda tutan, verimli bir okuyucu haline geleceksiniz



·      Sınavlarda zaman yetmiyor mu?
·    Kısa zamanda çok mu kitap okumanız   
        gerekiyor?
·    Okurken odaklanamıyor musunuz?
·    Dikkatiniz mi dağılıyor?
·    Daha iyi anlamak için okuduklarınızı tekrar 
        tekrar okuyup zaman mı kaybediyorsunuz?
·    Ağır metinleri okumakta zorlanıp hemen 
        sıkılıyor musunuz?
·    Okuduklarınızı hatırlamakta zorlanıyor     
        musunuz?

Anlayarak hızlı okuma kursu ile 1 dakikada anlayarak okuma hızınızı en az  2 hatta da  3-4 katına çıkarmaya hazır mısınız?

Sınavlarda soruları daha hızlı okuyup anlayarak ‘’20-30 dakika’’ ekstra zaman kazanabilirsiniz yetmiyor mu?





DANIŞMANLIK                                                                       İDEA DANIŞMANLIK
TEL: 0286 217 00 01                                                                      ÇANAKKALE

CEP: 0506 578 96 27                            

Mega Hafıza Eğitimi ÇANAKKALE







Eğitimin Adı: MEGA Hafıza Teknikleri

Eğitim
Kategorisi:  Eğitim Programları 
                    Kişisel Gelişim Eğitimi

Türü:  Grup

Hafta Sonu: 04/07/2015
Saat:            10.00-13.00
Süresi:         6 Hafta/ Hafta da 3 Saat

Yer (Adres )     : Cevatpaşa Mah. Mehmetçik               
                            Bul. No:25 Kat:1
        (Esnaf ve Sanatkârlar Odası Binası )


  Web: İdeadanismanlik.org
  Mail: info@ideadanismanlik.org


NOT:  Eğitimin sonunda Melik DUYAR imzalı sertifika verilecektir.

En az 5 kişilik gruplar oluşturulduğunda hafta içi ve hafta sonu eğitimler yenilenecektir.




Hafıza Teknikleri

Yaşamımız boyunca sürekli olarak öğrenmeye açık bir zekâya sahibiz. Öğrendiklerimizin çoğunu hatırlamaktan ve kavramaktan ve bir süre sonra da unutmaktan şikâyet ederiz. Yaşamımız boyunca daha başarılı olmak için güçlü bir hafızaya sahip olmak istemez misiniz?
 
    
                                                      
·         Daha çok bilgiyi net ve kalıcı bir şekilde hafızanıza alabileceksiniz.
·         Sayısal, görsel ve işitsel hafızanızı geliştireceksiniz.
·         Daha kolay öğrenecek ve öğrendiklerinizi unutmayacaksınız.
·         Bu eğitim sırasında hafıza ve beynin nasıl çalıştığını ve bu çalışma sisteminden nasıl etkin bir şekilde faydalanabileceğinizi öğreneceksiniz.
·         Beyninizin sağ ve sol yarım kürelerini dengeli kullanmayı öğrenerek beyin kapasitenizi artıracaksınız.
·         Sınavlara hazırlanan öğrenciler etkin öğrenmeyi metot olarak kullanacak.
·         Kendinize olan güveniniz ve sınavlardaki başarınız artacak.

VE
UNUTMAYI   UNUTACAKSINIZ!
 
DANIŞMANLIK                                                                            İDEA DANIŞMANLIK
TEL: 0286 217 00 01                                                                                      ÇANAKKALE
CEP:  0506 578 96 27



27 Haziran 2015 Cumartesi

Etkili İletişim Teknikleri


İnsanların olduğu her yerde karşılıklı ilişkilerden yani iletişimden söz edilebilir. Aile, okul, iş hayatı ve değişik sosyal ortamlar insanların iletişimde bulundukları yerlerdir. Bu iletişim zorunlu bir ihtiyaçtır ve kaçınılmazdır. Bu ilişki iki kişi arsında ise bireysel, mesaj çok sayıda kişilere hitap ediyorsa kitle iletişimi olarak tanımlanabilir. İletişim sadece sözcüklerle yapılıyorsa buna sözlü iletişim, diğer kanallardan da yararlanılıyorsa sözsüz iletişim denir. Sözlü iletişim konuşmaya dayalıdır. Sözsüz iletişim ise beden dili, nesnel iletişim ve yazılı iletişimden oluşmaktadır. Ayrıca yazılı ve görsel medya yönünden kitle iletişimden de söz edilebilir.

İletişim sürecine insan ilişkileri açısından bakıldığında iletişim engelleri tüm öğelerden kaynaklanabileceği gibi genellikle uygun ve yeterli kanalın seçilmemesinden kaynaklandığı söylenebilir. İletişim sürecinde insanlar bilgilerini, düşüncelerini, isteklerini ve önerilerini daha çok sözel iletişimle ifade ederken, sevinç, mutluluk gibi duygularını ifade etmede beden dilini kullandıkları görülmektedir. Ailede, okulda, iş ortamında ve toplumun her yerinde duygularımızı en iyi ifade etmenin yolu sözsüz iletişim olduğu söylenebilir. Bu nedenle beden dili olarak adlandırılan davranışlarla ilgili mesajları doğru anlamak ve mesajları doğru verebilmek için beden dilini etkili kullanmak iletişim sürecinde önekli bir yer tutmaktadır.

İnsanın kendini tanıması, geliştirmesi, amaçlarını belirlemesi, potansiyel yeteneklerini bilmesi, amaçlarına ulaşacak araçları bulması, kendini bu yönde geliştirmesi ve onları değerlendirmesi adına yapılan çalışmalar kişisel gelişimin temel çalışma alanlarıdır.

Sohbeti dinlenir insan olmak için bilgi ve görgü ne kadar önemliyse onu aktarabilme ve karşıdakileri etkileyebilme özelliği de o kadar önemlidir. Bugün birçok işletme personel seçerken sınav tekniğinden ne kadar yararlansa da, mülâkatlar en etkin seçme yöntemi. Birkaç saniyede insanlar bizim hakkımızdaki ilk izlenimlerini oluşturuyor ve geçen dakikalar içinde de hakkımızdaki kararlarını veriyorlar.

Peki etkili bir iletişim kurabilmek için nelere dikkat etmemiz gerekir?


  • Karşı tarafın anlaması istenilen konu hakkında çok açık fikir sahibi olmak, kendimizin ve karşımızdaki kişinin iletişim tarzını bilmek gerekir. Verilen mesajın dinleyene anlamlı olması için dinleyen tarafından alınmaz ve anlamlı olmazsa iletişimden söz edilmez.
  • Kendimizi dinleyen tarafın yerine koyup, söyleyeceklerimizi o kişiye göre ayarlamalıyız. Karşımızdaki insana değer vermeliyiz. O zaman mesajlarımızı daha rahat iletebiliriz, dinleyende mesajı alma gayreti gösterir.
  • Fikirlerimizi mümkün olan en basit terimlerde ifade etmeliyiz. Gerekli yerlerde tekrarlar kullanmalıyız.
  • Rahatsız edici gürültüleri ortadan kaldırmalı veya azaltmalıyız. Gürültülü bir ortamda iletişim kurmak mümkün değildir.
  • Açık ve anlamlı olabilmek için her türlü iletişim imkanını kullanmak gerekir.(Beden duruşu, yüz ifadesi, göz bakışı, el ve beden hareketleri, ses tonları.) Düzeltici geri iletimlerde açık ve duyarlı olmalıyız.
  • En önemlisi insanlar arası olumlu iletişimin sağlanabilmesi için; karşılıklı saygı ve hoşgörü, fikirlere tek yönlü değil, çok yönlü bakabilmek ve karşımızda ki insana değer vermek gereklidir.
  • İletişimi öldüren en önemli faktör, bir insanın karşısındakine hiç fırsat vermemesidir. Sürekli konuşan, konuşulacak konuları belirleyen insan zararlıdır.
  • Birbirimizle bağlantılı konuşmalıyız. B kişisinin konuştuğuyla, A kişisinin konuştuğu birbiriyle ilgili olmalıdır.
  • Birbirimize açık fikirli yaklaşmalıyız. Alıcılarımızı kapatıp da girdiğimiz bir konuşmadan, bir şey alamayız ve veremeyiz. Başkalarının fikirlerini kabul etmek zorunda değiliz ama başkalarının fikirlerine değer vermek, en azından başka bakış açılarını geliştirmemiz için gereklidir.
  • Ortak bir amaç çerçevesinde toplanabilmeliyiz. Konuşmadaki en yüksek verimin alınması için bu şarttır.

26 Haziran 2015 Cuma

Certifield Coaching (A'dan Z'ye Koçluk) ÇANAKKALE

Koç kimdir?
Koç; doğru ve güçlü sorular soran yol arkadaşıdır: Problemlerin çözülmesi veya geliştirilmesi gereken faktörler konusunda neler yapılması gerektiğini hazır olarak sunan değil, çözümü doğru sorular sorarak danışanın bulmasını sağlayan, danışanın alışmış olduğu düşünce yapısını zorlayan, farklı bakış açıları yakalamasını ve davranışsal becerilerini geliştirmesini sağlayan yol arkadaşıdır. Bunların dışında koç’un diğer özelliklerinden bazıları şunlardır.
• Danışana inanır.
• Yargısız bakış açısıyla bakar.
• İyi bir dinleyici ve gözlemcidir.
• Potansiyeli fark eder ve ortaya çıkarır.
• Motivasyonu arttıran kişidir.
• Değerlerin ortaya çıkmasını sağlar.
• Değişim yaratır.
• Satır aralarını duyar.
• Farkındalığı arttırır.
• Gelecek odaklıdır. 
• Danışanı farklı bakış açısından baktıran kişidir.
• Danışanı, hedeflediği yolda yürümesi konusunda destekler.


Koçluk ne değildir?
• Danışmanlık değildir.
• Terapi değildir.
• Öğretmenlik/ Eğitmenlik değildir.
• Yöneticilik değildir.
• Psikolojik danışmanlık değildir.


Koçluk hizmetinin faydaları nelerdir ?
• Profesyonel koçluk bütün işleri kolaylaştırır ve başarıya ulaştırır.
• Danışanın var olan potansiyelini ortaya çıkarır ve geliştirir.
• Danışanın iç gücünü ortaya çıkarır.
• Danışanın kendine olan inancını, güvenini, sevgi ve saygısını yükseltir.
• Danışanın motivasyonunda gözle görülür bir artış sağlar.
• Danışanın artan performansı sayesinde verimliliğini yükseltir.
• Danışanın kendi duygularını tanıyıp yönlendirmesini sağlayarak kişisel değişim-dönüşüm ve gelişiminde sıçrayış yaptırır.
• Danışanın sorumluluklarına sahip çıkmasını sağlar.
• Danışanın yaşama daha aktif olarak katılımını sağlar.
• Danışanın öğrenme ve öğrendiğini uygulama potansiyelini arttırır.
• Danışanın aile, sosyal ve iş çevresindeki ilişkilerini geliştirir.
• Danışanın kendine has özelliklerini ve yeteneklerini tespit ederek, danışanı bu alanlara yönlendirir.
• Danışanın zamanını verimli kullanmasını sağlar.
• Danışanın yaşama kaşı pozitif bakışlı, esnek ve hoşgörülü olmasını sağlar. 


Randevu almak için 0286 217 00 01 nolu telefon numaramızı aramanız yeterli olacaktır.

Kendinle barışmanın yolu


Kendinizle ne kadar barışıksınız? Kendinizi her halinizle sevebiliyor musunuz? Kendinize karşı ne kadar dürüstsünüz? İşte size kendini yüzde 100 sevmenin on yolu…


Kendini Sevmenin 10 Yolu


Çok rica edeceğim başlığa bakıp da "Hah bu da erdi", "Adını Yerden Yükselme Koydum", "Ayşe'nin Yoluna hoş geldiniz" tadında makara sarmalara başlamayalım.
Kimse kusura bakmasın ama bu saatten sonra meselem yüzde yüz kendimle. E çünkü gün geliyor anlıyorsun ki ona buna sarmakla, kızmakla, durumlara lanet okumakla bu gemi gitmiyor.
Çuvallar dolusu öfkelendik, isyan ettik, aldatıldık, yüzlercesine burun kıvırdık, eleştirdik de ne oldu? Hangi öfkenin, hangi yan çizmenin, hangi mecburiyetin, hangi el alemciliğin sonu mutluluk oldu? 'Huzur' dediğimiz fotoğraf altına koyduğumuz hashtag'den ibaret, değil mi pek sevgili kendine dürüst okur.

İstediğim bu mudur? 


Varsa bir mesele ahanda içimizde. Bkz: Yıllarca 'Mutluluk içimizde' felsefesiyle dalga geçip şimdi konuya uyanmak.
Neyse, geçenlerde bir makalede okudum; 35-40 yaş arası kişiler hayatlarını sorgulamaya başlarlarmış. Özellikle, şehir hayatında oradan oraya koşturarak robota bağlayanlar.
Yani "Ben bu mesleği neden yapıyorum", "Amacım nedir?", "Bu kadar sıkıntıyı niye çekiyorum", "İstediğim gerçekten bu mu?", "Beni mutlu edecek ilişki gerçekte nasıl olmalı, bu yaşadığım ne?" gibi gibi gibi.

Ve bu kişilerin çoğu kurumsal işlerini bırakıp özlemini çektikleri hayatı kurmak için adım atıyormuş. Ve fakat yüzde sekseni bir yıl sonra mücadeleden pes edip eski kurulmuş hayatlarına geri dönüyormuş. Sadece yüzde 15-20'lik bir oranda 'yeniden başlama hareketi' başarıya ulaşıyormuş.

Neyse, esas konuya döneyim; ermedim ama kendimle boğuşuyorum uzun zamandır. Kendimi tanımaya başlıyorum ve yaptığım kazı çalışmalarıyla beni mutsuz eden, önümü tıkayan toprakları kaldırmayı deniyorum.

Çeşitli insanlarla sohbetler, kitaplar, belgeseller, sağlıklı beslenmeler, detokslar derken bu ara okuduğum bir kitapta 'Kendini Sevmenin 10 Yolu'nu görünce sizinle de paylaşmak istedim. "Amaan Ayşe kendini sevmekte ne var?" demeyin. Bütün derdimiz o zaten, kendimizi yüzde yüz, olduğumuz gibi, öylece sevemememiz. Buyrun maddelere.


Biraz da kendini öv 


1. Kendinizi eleştirmekten vazgeçin: Biraz dikkat ederseniz kendinize nasıl hoyrat davrandığınızı ve zalimce eleştirdiğinizi göreceksiniz.
2. Korkutucu kötü senaryolar yazmaktan vazgeçin: bkz: hep en kötüsünü düşünmek.
3. Kendinize karşı nazik ve sabırlı olun: 2 dakika sırada bile bekleyemiyoruz farkında mısınız?
Başaramayacağız diye yeni bir şey öğrenmeye cesaretimiz yok. Biraz sabır.
4. Zihninize karşı nazik olun: Gevşeyin, meditasyon yapın, zihinde canlandırmalarla olumlamalar yapın.
5. Kendinizi övün: Övgü ruhu yüceltir. "Aferin bana" demek zor değil.
6. Kendinizi sevmek, kendinizi desteklemek demektir: Her haltı tek başınıza çözemezsiniz, yardım istemekten, destek almaktan çekinmeyin.
7. Olumsuz özelliklerinizi sevin: Biraz mizahın çok yardımı dokunabilir. Neyseniz osunuz işte.
8. Bedeninize iyi bakın: Aşırı yeme, uyuşturucu, sigara ve alkol kullanımı gibi alışkanlıklar kendinizi sevmediğinizin ve bi'şeylerden kaçtığınızın en büyük işaretleri.
9. Ayna çalışması yapın: Aynada gözlerinizin içine bakmak, kendinizi sevdiğinizi söylemek, birilerine söyleyemediklerinizi dışa vurmak gibi.
10. Kendinizi şu an sevin: Değişmeyi, düzelmeyi beklemeyin şu anki halinizle kendinizi sevin.

Okumak isterseniz, kitabın yazarı; Louise Hay, adı; Pozitif Gücün Büyüsü.

25 Haziran 2015 Perşembe

Kozmik Enerji Terapisi ÇANAKKALE

KOZMİK ENERJİ TERAPİSİ SEANSI HAKKINDA


ŞİFA SİZİN İÇİNİZDE, TERAPİST SADECE KENDİNİZİ İYİLEŞTİRME SÜRECİNDE KOZMİK FREKANSLAR İLE ARANIZDA BAĞLANTI KURMANIZA YARDIM EDER.
Kozmik enerji şifası hastanın sadece hasta organları için kullanılmaz, bu terapi ile hastanın bütünsel şifası söz konusudur. Her seans sırasında sizin fiziksel bedeniniz yanında ruhsal/psikolojik sorunlarınız üzerinde de çalışılır. Bu yüzden her seans sonrasında fiziksel ve psikolojik alanda iyileşmeler söz konusudur. Doğu felsefesi ve kadim bilgiler insanı bir bütün olarak görürler, sadece hasta organı tedavi etmek geçici bir çözümdür. Birey bütünsel olarak iyileşirse kendini iyi hisseder. Tek bir problemli bölge üzerine çalışma semptomları geçici olarak uzaklaştırmaya neden olur. Bir süre sonra bu semptomların kapınızı tekrar çalması kaçınılmazdır. Hastalık ne olursa olsun ancak BÜTÜNSEL İYİLEŞME sağlandığında kişi iyileşir. Kişinin kendini gerçekleştirmesi (self-realisation) ancak BÜTÜNSEL İYİLEŞME ile olur. Şifa herkesin içindedir, bu da ancak BÜTÜNSEL İYİLEŞME ile sağlanır. Bütünsel olarak iyileşen kişinin kaderi de olumlu yönde değişir.

Fizik, kimya, biyoloji, tıp, psikoloji ve evrenin kurallarına dayanılarak yapılan ve en etkili enerji çalışmalarından biri olan bu terapide kişinin özündeki tüm negatif enerjiler temizlenerek, bu negatif enerjilerin vücutta yaratmış olduğu etkiler temizlenir. Ayrıca fiziksel rahatsızlıkların yanısıra bu rahatsızlığa sebep olan duygusal ve zihinsel sebepler de temizlenir. İnsanı bir bütün olarak ele alır ve kişilerin hayatlarındaki negatif programlar kişinin çakralarından, organlarından, fiziksel, eterik, zihinsel ve astral vücudu olarak tüm vücut sisteminden temizlenir. Her bir çarka sadece belirli organlar üzerinde etkili değildir, aynı zamanda kişinin zihnin aydınlanmasına, bilinçlilik kazanmasına yardım eder. Bedendeki 7 çakra hayat enerjisinin vücuda alınıp organlara dağıtıldığı ve enerjinin işlendiği merkezlerdir. Bu çakralar bağlı bulunduğu organlardan ve aynı zamanda iç salgı bezlerimizden sorumludur. Kozmik enerji terapisiyle çakralar temizlenir, düzgün çalışmaları sağlanır, dolayısıyla bağlı bulundukları bütün organlar ve hormon sistemi de şifalanır.

Kozmik enerji şifası ani bir iyileşme sağlamaz, çünkü burada amaç sadece hasta bir organı iyileştirmek değil tüm bedeni (fiziksel ve psikolojik) iyileştirmektir. Hasta organa verilen enerjiyi ilk seanslarda yeteri kadar alamaz. Bu yüzden hastaların kozmik enerji terapisine gelirken 12 seanslık bir kür almaya karar vermiş olarak gelmeleri önerilir.

Randevu almak için 0286 217 00 01 nolu telefon numaramızı aramanız yeterli olacaktır.

24 Haziran 2015 Çarşamba

Güne Gülerek Başlamak

Uyandığında, hemen gözlerini açma. Uykunun bittiğini anladığında, yatağında gülmeye başla.
İlk iki, üç gün bunu yapmak zor olacak, sonrası geliyor, bir patlama gibi geliyor. Başlangıçta zordur,
çünkü insana aptalca geliyor: neden gülüyorsun? Neden yok. Yavaş yavaş kendini aptal hissedeceksin
ve bu aptallığına gülmeye başlayacaksın. Sonrası geliyor zaten. O zaman önüne geçilemez bir şey
oluyor. O zaman başka biri, karın, kız arkadaşın, komşun senin aptal olduğunu görüp, gülmeye
başlayabilir. Bunun da sana faydası dokunacak. Kahkaha bulaşıcı olabilir.

İçten gelerek, kahkalarla gülmek kalpten bağışıklık sistemine kadar bütün sağlığımız üzerinde büyük ölçüde etkili…
Gülmenin insan sağlığı üzerindeki sayısız faydalarına işaret eden uzmanlar, gülerek daha uzun ve mutlu bir hayat sürebilirsiniz diyor. 

İşte kahkaha ile ilgili bazı bilgiler…

– Öfke ve kin duygusu bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Neşeli ve bol kahkaha atan kişilerin ise bağışıklık sistemi daha kuvvetli.
– Güldüğümüzde yüzümüzde 15 kas birlikte çalışıyor.
– Gülmek erkek ve kadın arasında da farklılık gösteriyor. Erkekler daha kısa süreli gülerken kadınlar daha uzun kahkaha atıyor.
– Güldüğümüz zaman tümör ve virüslerle savaşan hücrelerimizin sayısı da artıyor.
– Özellikle ruhsal bazı hastalıkların tedavisinde gülme terapisi kullanılıyor. Hastalar üzerinde olumlu etkileri olduğu gözleniyor.
– Patch Adams isimli doktorun çalışmaları bu konuda örnek olarak gösteriliyor.
– Çocuklar günde yaklaşık 300 kez gülüyor, yetişkinler ise günde ortalama 17 kez gülüyor.
– Yanımızda biri olduğunda yapılan espri ya da komik bir olaya yalnız olduğumuzdan on kat daha fazla gülüyoruz.
– En çok yapılan şakalara gülüyoruz. Rakamsal olarak bu oranı yüzde 80 şeklinde ifade etmek mümkün.
– Kadınlar erkeklerden % 126 oranında daha fazla gülüyor.

NLP’de Özel Bir Teknik: Çapalama


Oldukça sinirli bir anınızda, yanınızdan geçen bir arabadan geçmiş zamanda kendinizi mutlu hissettiğiniz bir anda çalan, o şarkıyı duydunuz. Evet o şarkı size eski mutlu bir gününüzü hatırlattı.  O mutlu anı hatırladıkça sakinleştiniz... NLP'de buna çapalama denir. İşte çapalama yöntemi ve nasıl yapıldığı hakkında bilgiler...

NLP’de Özel Bir Teknik: Çapalama

İstanbul’da akşam saat 18.00 da işten çıktınız ve aracınızla trafiğe yakalandınız. Hava inanılmaz sıcak, siz yorgunsunuz, mideniz açlıktan gurulduyor. Tampon tampona trafikte stres altındayken radyoyu açtınız ve bir şarkı çaldı. Geçen sene eşinizle gittiğiniz tatilde kumsalda keyif yaparken dinlediğiniz o mükemmel şarkı. Bir anda bütün ruh haliniz değişti, trafikteki stresiniz yerini kocaman bir gülümsemeye bıraktı. İşte bu çapalama mucizesi!

Bugün günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz, size ve sevdiklerinize çok faydası olacağını düşündüğüm basit bir NLP tekniğini anlatmak istiyorum. Tekniğimizin ismi “Çapalama.” Konu hakkında bilgi vermeden önce NLP nedir ve nasıl işler kısaca değinelim.

NLP nedir?

“NLP” İngilizce ismiyle “Neuro Linguistic Programming” Türkçe karşılığı ile “Algısal Davranış Kontrolü.” ya da “Sinir Dili Programlaması.” Terim içeren ifadeler kullanıldığında konu bir doktora programını anımsatsa da aslında “NLP” ve barındırdığı teknikler oldukça basit. Çoğu zaman farkında olmadan kullandığımızı bile söyleyebilirim. NLP insanların daha iyi olabilmesi üzerine tasarlanan bir yöntemler bütünüdür. 70’li yıllardan başlayarak üzerinde çeşitli deneyler yapılarak günümüze kadar gelmiştir. Bizim bugün bahsedeceğimiz “Çapalama Yöntemi” ise NLP uygulamaları arasında en popüler olanlarından biridir.

Çapalama Yöntemi

Çapalar bizi olumlu ya da olumsuz ruh hallerine sokabilecek bağlantıları ya da hatıraları ateşler. Görme, duyma, dokunma, koklama ve tat alma olarak beş duyu organımızı kullanırız. Dünyayı algılamamızı sağlayan bu duyularımız aynı zamanda bilinçaltımıza olayları ve durumları kaydeder. Örneğin makasla el işi kesimleri yapan bir çocuk yanlışlıkla parmağını keser ve hastanede parmağına dikiş atılırsa, bu çocuk görme ve dokunma duyularıyla hissettiklerini bilinçaltında “makas tehlikeli bir alettir” şeklinde kodlayabilir. Bu kaza olmadan önceki süreçte makas hakkında olumsuz bir düşünceye sahip olmayan çocuk, kaza sonrasına makastan korkan, sevdiği el işlerini yapmaya çekinen bir ruh haline bürünebilir. Böyle bir durumda çocuk ne zaman makas görse kazayı hatırlayacak ve makası eline almaktan çekinecektir. Bu bir çapalama örneğidir. Yaşanan kaza sonucunda çocuk makas hakkında olumsuz bir düşünceye girmiştir. Obje olarak makas, çocuk ne zaman görse onda görsel bir alarmı tetikleyecek, belki de parmağında bir ağrı hissi bile uyandıracaktır. Algılar bireyin bilinçaltındaki olumlu ya da olumsuz kayıtları açığa çıkartabilir. Bu çocuğun makasa karşı olan korkusunu engellemek için başka bir duruma çapalama yapılabilir. Mesela çocuğun çok mutlu olarak yaptığı daha önceki el işi çalışmalarından birini ona gösterip, bu kesimi yaparken neler hissettiğini, nasıl iyi duygular içerinde olduğunu düşünmesini sağlayıp yeniden makas hakkında olumlu kodlar bilinçaltına kaydedilebilir. Başka bir örnekle çocuğun ileri vadede mesleki yönden terziliğe ya da berberliğe ilgi duyması makasla arasındaki olumsuz tohumları otomatikman değiştirecek yerine yenilerini ekecektir.

Çapalama Nasıl Yapılır?

İstanbul’da akşam saat 18.00 da işten çıktınız ve aracınızla trafiğe yakalandınız. Hava inanılmaz sıcak, siz yorgunsunuz, mideniz açlıktan gurulduyor. Tampon tampona trafikte stres altındayken radyoyu açtınız ve bir şarkı çaldı. Geçen sene eşinizle gittiğiniz tatilde kumsalda keyif yaparken dinlediğiniz o mükemmel şarkı. Bir anda bütün ruh haliniz değişti, trafikteki stresiniz yerini kocaman bir gülümsemeye bıraktı. İşte bu çapalama mucizesi! Çapalar beş duyu organımızla algılanabildiği gibi zihnimizde de oluşturulabilir. Örneğin duyusal bir olay zihnimizde bir anda canlanabilir ve bu iyi ya da kötü bir duyguyu uyandırabilir. Kahve kokusu, kavga eden bir çift, aradığınız bir kişinin cep telefonunu açmaması gibi. Çapalar gün içerisinde kendiliğinden gelişebildiği gibi bilinçli olarak da programlanabilir. Bilinçli programlamaya örnek vermek gerekirse, ben çocukken dedem puding yapılan tencerenin dibini kaşıkla sıyırıp yemeyi çok severdi. Evde her puding yapıldığında tencerenin dibini benimle birlikte kazıyıp yerdi. O zamanlar bana “ne zaman puding yapılan tencerenin dibini kazırsan beni hatırla” demişti. Çok severek yaptığım bu çocukça eylem bende bir çapalamaya sebep olmuştur. Puding tenceresinin dibini kaşıkla sıyırırken dedemi hatırlarım.

Basit Bir Çapalama Egzersizi

Şimdi hep birlikte bir çapalama egzersizi yapalım. Öncelikle sakin bir yere geçin. Hatta isterseniz mum, tütsü vb. yakabilirsiniz. Bilgisayarınızdan veya telefonunuzdan sizi sakinleştirici bazı müzikler açabilirsiniz. Youtube sitesinde arama çubuğuna “relax music” yazmanız yeterli olabilir. Rahat ettiğiniz bir pozisyonda oturun ve burnunuzdan derin derin birkaç nefes alın verin. Zihninizi boşaltmaya ve vücudunuzu gevşetmeye çalışın.

Belli bir sakinliği yakaladığınızda sizi çok mutlu eden, enerjinizi yükselten bir anı hatırlamaya çalışın. Bu bir başarı olabilir, tatil olabilir, sizi kahkahalara boğan bir an olabilir, romantik bir akşam yemeği olabilir. Zihninizde canlandırdığınız bu anı iyice irdeleyin. Neler görüyorsunuz? Sesleri anımsayın. Koku algılayabildiniz mi?  Tam anlamıyla size coşku ve mutluluk veren bu anı zihninizde yaşamaya başladığınızda başparmağınızı ve işaret parmağınızı birbirine dokundurun. Başka bir şeyde yapabilirsiniz bu kural değil. Mesela sol elinizle sağ elinizin serçe parmağını sıkabilirsiniz. Yeter ki yapacağınız bu eylem benzersiz olsun. Şimdi başka bir şey düşünerek bu anı bozmaya çalışın. Mesela telefonunuzla ilgilenin müziği değiştirin vb. Tekrar sol elinizle sağ elinizin serçe parmağını sıkın. Mutlu olduğunuz coşkulu olduğunuz o ruh halini yeniden hissedeceksiniz. Eğer olmadıysa bir daha deneyin. Artık ilacımız hazır. Kendinizi çok kötü hissettiğiniz bir anda daha önceden hazırladığınız çapayı yapmanız (serçe parmağı sıkmak vb.) sizi kendinizi çok iyi hissettiğiniz bir ruh haline geri getirecektir. Bunu sık sık yaptığınızda (her moraliniz bozulduğunda) artık bilinçaltınız çapalamayı kabul edecektir. Bundan sonra yapmanız gereken şey gün içerisinde sizi mutlu eden ve mutsuz eden çapaları takip etmek. Gecenin bir saatinde çalan telefon huzurunuzu bozuyor mu? Acaba bu neyin çapası? Börek yerken kendinizi kötü mü hissediyorsunuz? Daha önce börekle ilişkilendirdiğiniz bir şey olabilir mi? Ağlayan çocuk sesini neden sevmiyorsunuz? Yıllar önce çocuğunuz ağlarken eşinizle kavga mı ettiniz yoksa? Bunlar ve benzeri durumları çapalama yöntemiyle değiştirmek mümkündür. Hepinize farkındalıklı ve keyifli bir gün diliyorum.

Detoks Seansları ÇANAKKALE


 Detoks


 Sağlığımızı neden kaybediyoruz, organlarımızı normal sağlıklı fonksiyonlarından uzaklaştıran sebepler nelerdir gibi sorular hepimizin merak ettiği konulardır. Endüstriyel gelişim ile birlikte, binlerce kimyasal bileşen doğaya atılmaya başlandı. Sigara, yediğimiz işlemden geçmiş hazır gıdalar, bilgisayar, televizyon ve cep telefonları, GDO lu tahıllar, suni gübreli tarım ürünleri, içtiğimiz su ve aldığımız her nefes vücudumuza yeni toksinleri taşımaktadır diyor uzmanlar…


Peki nedir bu toksin?


Toksinler ciddi sağlık riski yaratabilecek olup, haklarında çok az şey bilinmektedir. Üstelik de, iki veya daha fazla toksin bir araya geldiğinde daha güçlü bir etkiye sahip olup sağlığımızı etkilemektedir.

Dişlerimizdeki cıvalı dolgular, kök kanallarında anaerobik bakteri, antibiyotik kullanımına bağlı bağırsaklarda anormal bakteriyel flora, kurşunlu benzin kullanıldığı dönemde kemiklerimizde birikmiş olan kurşun, kanımızda dolaşarak karaciğer metabolizmasını bozan ilaçlar her geçen gün artmaktadır. Sigara, alkol, hava kirliliği, stres, hormonlu gıdalar gibi daha sayamadığımız pek çok etken vücudumuzda toksin birikimine neden olur. Bu toksinler zamanla vücudumuzun düzenini etkilemekte ve eklem ağrıları, yaşlanma, kilo, şeker gibi pek çok hastalığa davetiye çıkarmaktadır.


İşte size bazı toksin kaynakları;

Besinler ve İçecekler: İşlemden geçmiş hazır yiyecekler, kafeinli içecekler ve atıştırmalık şekerli gıdalar

Hava Kirliliği: Egzoz dumanı, sigara dumanı, yakılan kömür ve sanayi dumanlarından oluşan sis
Radyasyon: Bilgisayar, televizyon ve cep telefonları
Stres: Bedenin besin emme kapasitesini, dinlenmesini ve kendini onarmasını engeller

Toksin kaynakların hızla çoğalmasından dolayı vücudumuzu hızla toksinlerden arındırmamız (detox) gerekmektedir. Gençliğinizdeki gibi enerjik olmak ya da 10 yıl daha genç görünmek ister misiniz? O zaman, detoks yapmayı deneyin! Bir detoks programı, modern yaşam sonucu bedeninizde biriken sayısız toksinden sizi arındırıp, sağlıklı alışkanlıklar edinmeniz için gerekli zemini hazırlar.


Vücuttaki Toksin Birikiminin Göstergeleri


Kronik bir yorgunluk hali
Sık sık acıkma (bazen geceleri açlık hissi ile uyanma)
Mide ekşimesi, gaz, hazımsızlık, şişkinlik ve geğirme yakınmaları.
Vücutta ödem şikayetleri (şişlik)
Aşırı ve sık yemek yeme arzusu
Baş ağrısı ya da migren nöbetleri.
Rahatsız ve yetersiz uyku. Gereksiz, aşırı hiddet, öfke hali
Sık sık değişen ruh hali (gün içinde mutluluk, mutsuzluk, sakinlik, öfke dalgalanmaları)
Depresyon veya bunaltı ve kararsızlık hali, unutkanlık
Belirli bir sebebe bağlı olmaksızın kilo alma ve verme
Tırnak değişikliği, tırnaklarda çatlama, beyaz lekeler, çabuk kırılma
Saçlarda kırılma, kuruma ve aşırı dökülme
Tekrarlayan sırt ve boyun ağrıları, eklem ağrıları, kas güçsüzlüğü kramplar.
Egzersize karşı isteksizlik
Sık sık idrara çıkma
Aşırı ve kötü kokulu terleme
Göz altlarında koyu halkalar, gözde sulanma ve kaşıntı
Tekrarlayan deri döküntüleri, isilik, kırmızı lekeler, pullanmalar, kurdeşen atakları
Uzun süren öksürük. Boğazda yanma ve batma


Endüstrinin giderek gelişmesiyle artan toksinler, insan metabolizmasının kendini temizleme kapasitesinden çok daha hızlı bir şekilde birikime yol açmaya başladı. Yediğimiz hormonlu gıdalar, soluduğumuz oksijensiz hava, içtiğimiz yanlış sular sonucunda organizmamız kendini temizleyemez hale geldi. Bunun sonucunda vücudumuzun PH dengesi bozuldu; alkalik ortamdan asidik ortama doğru bir değişim yaşadık ve mükemmel vücudumuz da bizi korumak için oluşan bu asitleri yağ hücrelerinin içine hapsetmeye başladı.

Toksinler kan ve doku kirliliği oluşturdu. Kan kirliliği de mikroplar için gerekli olan üreme ortamını yarattı. Biz de farkında olmadan bu atıkları taşımaya başladık. Zaman içinde de kilo almış, iç organları yağlanmış, metabolizması yavaşlamış, ruh sağlığı bozulmuş, günden güne yaşlanan bedenler haline geldik. Vücudumuzda oluşan hastalıklardan kurtulmanın yolu öncelikle kan zehirlenmesinden kurtulmaktır. Çünkü hastalığın sebebi kanın normal seviyesinin üzerinde toksin yüklenmesidir.


Detoks Cihazı

Vücudumuzda oluşan toksinler, asitler ve serbest radikallerin bir bölümü deri, böbrek, ciğer ve bağırsaklar yoluyla doğal olarak vücuttan atılır, fakat tamamı atılamaz. Ayak detoksunda kulanılan elektroliz yöntemi sayesinde ise, bedenimizde kalan atık maddeleri sağlıklı bir biçimde vücudumuzdan atmak mümkündür.

Dolaşım sistemimizdeki kan, 22 dakikada tüm dolaşımını tamamlar. Bedenimizde biriken zararlı maddeler pozitif iyon yüküne sahiptir. Negatif–pozitif iyonların birbirlerini çekmesi esasıyla çalışan ayak detoks sistemi, aşırı negatif iyonlaşma ile vücudumuzda bulunan pozitif iyon yüküne sahip toksinleri, asitleri ve serbest radikalleri mekanik olarak kendine çeker. Negatif iyonlaşma kritik değerleri aştığı zaman nano büyüklükten küçük zararlı maddeler ayak tabanında bulunan 4000’i aşkın ter bezi sayesinde dışarıya atılırlar.


ALLIN İYON DETOKS CİHAZININ ÇALIŞMA PRENSİBİ


Su ile doldurulmuş özel bir kabın içerisine eller veya ayaklar konularak ALLIN IYON DETOKS cihazı çalıştırılır. Belirli bir süre sonra el ve ayaklarımızda bulunan reflex noktalarından, hücre duvarları arasında birikmiş olan toksin (zehirli) maddeler çıkmaya başlar. Bu arınma metodu hücre duvarları arasında oluşan toksin (zehirli) maddelerin vücudun dışına atılmasını sağlar.


ALLIN İYON DETOKS CİHAZINI KULLANMAK ÇOK KOLAY


Ilık su ile doldurulmuş temiz bir kabın içerisine eller veya ayaklar konularak , kesinlikle kişiye özel kullanılması gereken Array’la (elektrod) beraber cihaz çalıştırılır. Belirli bir süre sonra el ve ayaklarımızda bulunan 4000 den fazla kanal vasıtasıyla (her biri vücudumuzdaki bir organla bağlantılı olan noktalar) hücre duvarları arasında birikmiş olan toksin (zehirli) maddeler çıkmaya başlar. Sadece 30 dakikada vücudunuzu temizlemiş olursunuz.

Bu arınma metodu hücre duvarları arasında oluşan toksin (zehirli) maddelerin vücudun dışına atılması ile son bulur. İlk 14 seans sonrasında yılda 3 – 4 defa 1’er seans uygulanması son derece faydalıdır.

Detoks el veya ayaklara uygulanan, fiziksel ve ruhsal enerjiyi yükseltmek için uygulanan bir yöntemdir. Vücudu cilt katmanlarında bulunan toksinlerden arındırır.

ALLIN İYON DETOKS cihazının evde kolaylıkla uygulanabilen detoks seansları sayesinde;

1. Herhangi bir yan etkiye maruz kalmadan; etkin ve güvenli bir tedavi olanağına sahip olabilirsiniz.

2. Ayrıca metabolizmanız güçlenir, bağışıklık sisteminiz gelişir, vücudunuzun direnci artar, enfeksiyon riski azalır. Kanın yenilenmesini sağlanır.

3. Hafızanın güçlenmesine, idrar kontrolünün kolaylaşmasına, vücut pH’nın dengelenmesine sebep olur. Baş ağrısı, romatizma vb. ağrılar hafiflemesine neden olur.

4. Kan şekerini düşürebilir, kolesterolü ve tansiyonu dengeleyebilir. Eklem iltihabı, gut, romatizma gibi hastalıkların tespitini sağlar.

5. Vücut daha az su tutar, kilo kontrolü kolaylaşır. Saç dökülmelerini azaltabilir, sivilce ve cilt problemlerin giderilmesine yardımcı olur.

6. Negatif iyonlar sayesinde endokrin sistemi dengeleyebilir, tüm sistemlerin ve organların normal çalışmasını sağlayıp, sağlığımıza bir kalkan oluşturur.

Somut sonucunu detoks sonucunda ortaya çıkan atıkların renginden hangi organımızda yoğun toksin birikiminin olduğunu da detoksifikasyon renk tablosu’ndan görebilirsiniz.


ALLIN İYON DETOKS AYAK DETOKSU İLE POZİTİF İYONLARIN UZAKLAŞTIRILMASI


Vücudumuzda oluşan toksinler, asitler ve serbest radikallerin bir bölümü deri, böbrek, ciğer ve bağırsaklar yoluyla doğal olarak vücuttan atılır, fakat tamamı atılamaz. Ayak detoksun da kulanılan elektroliz yöntemi sayesinde ise, bedenimizde kalan atık maddeleri sağlıklı bir biçimde vücudumuzdan atmak mümkündür.

Dolaşım sistemimizdeki kan, 22 dakikada tüm dolaşımını tamamlar. Bedenimizde biriken zararlı maddeler pozitif iyon yüküne sahiptir. Negatif–pozitif iyonların birbirlerini çekmesi esasıyla çalışan ayak detoks sistemi, aşırı negatif iyonlaşma ile vücudumuzda bulunan pozitif iyon yüküne sahip toksinleri, asitleri ve serbest radikalleri mekanik olarak kendine çeker. Negatif iyonlaşma kritik değerleri aştığı zaman nano büyüklükten küçük zararlı maddeler ayak tabanında bulunan 4000’i aşkın ter bezi sayesinde dışarıya atılırlar.




GENEL BİLGİLER :


– Su kalitesi değişik ülke ve bölge şartlarına göre değişir. Elektrik akımını etkinleştirmek için bir parça tuz ekleyin. Suyun iletkenliği iyonları etkiler ve detoksifikasyon un kalitesini belirler. Panel 0,8 amperden aşağıda gösteriyorsa, bu suya biriz tuz ekleyerek su iletkenliğini artırabilirsiniz. Ama makinenin ve arrayın uzun ömürlü olması için, fazla tuz eklemekten kaçının. En normal akım görüntüsü 12 ve 18 arasıdır, 1.2 ve 1.8 amper arasıda olması gereken aralıktır.. Akım 12 volt dan aşağıdaysa, kolayca ölçümü etkiler ve ısınmaya yol açar.

– Sudaki renk değişiklikleri çarpıcı olabilse de, yalnızca suyun rengine dayanarak verilen herhangi bir hüküm çok önemli değildir. Bazı sular renk değiştirmezler ve bu daima enerjinin üretilip üretilemediğinin bir göstergesi değildir. Bir uygulamadan sonra suyun içinde bulunabilecek en iyi gösterge, kabın üzerinde su seviyesinde bulunan yağlı bir maddedir. Genellikle cildin dış katmanlarından serbest bırakılan maddeleri içerir. Uygulamadan sonraki diğer bir gösterge ise uygulama gören kişinin idrarındaki renk değişikliğinde bulunabilir.

– Cihazdaki;


Beyaz köpükler lenf sisteminden gelen mukusu gösterir.
Beyaz peynir gibi parçacıklar muhtemel mantarı gösterir.
Siyah benekler, ağır metalleri gösterir.
Kırmızı benekler, kan pıhtı maddesini gösterir.

– Beden daha iyi dengelendiği ve yüklendiği zaman, normal detoksifıkasyon kanalları (böbrekler, kolon ve karaciğer gibi) yoluyla daha iyi detoks yapabilecek hale gelir. Ünitedeki su, tuz ve metal birbirleriyle etkileşerek iyonları meydana getirir. Bu iyonlar, musluk suyunda ve fıltrelenmiş suda bulunan toksinler de dahil olarak, temas ettikleri her şeyi nötralize ederler. Coğrafi konuma bağlı olarak, suda gördüklerinizin yaklaşık %20′si – %40′ı sudaki atık maddelerden ve geri kalan %60 -%80 de uygulayıcının vücudundan gelir. Detoksifıkasyon derecesi sudaki renk değişikliğiyle değil semptomlarda ki düzelmeyle yansıtılır.

Bazı sular renk değiştirmez [bu coğrafi bölge ile ilgilidir] ve bu her zaman enerjinin üretilip üretilmediğinin bir göstergesi değildir. Bazı coğrafi bölgelerde içinde vücut parçaları olmadan bile su renk değiştirebilir. Vücut parçaları olmaksızın su renginde meydana gelen değişiklik, o bölgelerde yaygın olan endüstriyel ve kimyasal kirletici maddelerin bileşimiyle ilgilidir.


– Genel olarak;

-Yeşil gıdalar, bağışıklık sistemi, özellikle karaciğer ve safra kesesi için besleyicidir.
-Kırmızı gıdalar, hipofiz bezi yanı sıra kalp ve küçük bağırsaklar gibi endokrin sistemimiz için besleyicidir.
-Turuncu gıdalar, eklemler için besleyicidir.
-Sarı gıdalar, dalak, mide ve pankreas gibi sindirim sistemini destekleyicidir.
-Sarı-yeşil gıdalar, böbrek, idrar, idrar yolu, kadın/prostat olan kişiler,
-Kahverengi gıdalar, karaciğer için besleyicidir.
-Beyaz gıdalar, solunum sistemi, yani akciğer, ayrıca büyük bağırsak, Lenfatik sistem ve derimiz için besleyicidir.
-Siyah gıdalar, dolaşım sistemi, böbrekler, karaciğer, safra kesesi ve idrar yolları için besleyicidir.

Randevu için 0286 217 00 01 nolu telefon numaramızı aramanız yeterli olacaktır.